
BÖBREK TÜMÖRLERİ
Böbrek kanserleri tüm erişkin kanserlerinin %2-3’ünü oluşturmaktadır. Mesane ve prostat kanserinden sonra en sık görülen 3. ürolojik kanserdir.
Diğer birçok kanser tipinde olduğu gibi böbrek kanserlerinde de neden tam olarak ortaya konulamamıştır. Sigara, obezite ve hipertansiyon, birinci derecede akrabalarında böbrek kanseri hikayesi olması önemli risk faktörleridir.

BÖBREK TÜMÖRLERİ TANISI VE TEDAVİSİ
Böbrek kanserleri erken evrede şikayete neden olmaz. Böbrek kanserlerinin %50’den fazlası herhangi bir nedenle yapılan batın ultrasonografisi veya tomografisi ile tesadüfen saptanmaktadır.
Böbrek tümörlerinin radyolojik tanısı konulduktan sonra tedavi için kanser dokusu çıkartılmalıdır.
Tümörün büyüklüğüne göre ya böbrek çevresindeki yağlı dokularla birlikte tamamen çıkartılır (radikal nefrektomi) ya da böbrekteki tümörlü kısım çıkartılır(parsiyel nefrektomi). Tedavide önemli olan kanser dokusunu tamamen çıkartılmasıdır. Bu ameliyatlar açık, laparoskopik veya robot yardımlı laparoskopik yaklaşımla yapılabilir.

PARSİYEL NEFREKTOMİ (BÖBREKTEKİ KANSERİ DOKUNUN ÇIKARTILMASI)
Böbreğin kanser olan kısmı çıkartılır. Sağlam kısımları yerinde bırakılır.
Sadece kanserli dokunun çıkartıldığı böbreğin yerinde bırakıldığı ameliyatlar için hasta seçimi çok önemlidir. Bir yandan kanserli dokular içerde herhangi bir uzantısı olmamak üzere çıkartılırken kalan böbrek dokusunun iyileşme ve işe yarama durumları dikkate alınır. Ancak birincil hedef kanserin tamamı ben çıkartılmasıdır. Böbrek korunması ikinci hedeftir. Hastanın yaşı, diğer hastalıklar, tümörün yeri, özellikleri ve boyutları dikkate alınarak en uygun karar verilmeye çalışılır.

RADİKAL NEFREKTOMİ (KANSERLİ BÖBREĞİN ÇEVRE YAĞLI DOKULARI İLE BİRLİKTE ÇIKARTILMASI)
Bu ameliyat açık veya kapalı yöntemlerle yapılabilir. Öncelikle kapalı yöntemler tercih edilir. Ancak hasta emniyeti, yapılan ameliyatın etkinliği (içerde kanserli doku kalmadan çıkartmak) ve riskler dikkate alınarak seçim yapılmalıdır.

BÖBREK KİSTLERİ
Kistler içi sıvı dolu keselerdir. Bir çok organda kistler bulunabilir.
Basit kistler, hacimleri ile kaynak aldığı organa veya komşu yapılara zarar vermedikçe önemsizdir. Basit kistlerin kanserleşme ihtimali düşük olmakla beraber kanser gelişimi yönünden takip edilmelidirler.
Komplike kist denen, iç yapısı basit kist gibi temiz olmayan kistler kanser ihtiva etmesi veya kanser gelişme riskleri nedeniyle önemlidir. Bu tür kistler detaylı araştırılmalıdır.