
ERKEK CİNSİYET ORGANLARI
- Torbalar (Scrotum)
- Yumurtalar (Testisler)
- Sperm Kanalları
- Penis
- Prostat ve İdrar Yolları
TORBALAR (SCROTUM)
Ergenlikle beraber torbalarda büyüme, derisinin renginde koyulaşma ve kıllanma başlar. Görünüm ve özellikleri kişilere göre değişiklik gösterir. Bazılarında küçük ve vücuda yapışık olurken, bazılarında büyük ve sarkık olabilir.
- Torbaların duvarının ileri derecede elastiki ve hareketli oluşu, darbeler ve sıkışmalarda yumurtanın zarar görme riskini azaltır.
- Normalde vücut ısısı 37 °C olmasına rağmen, torbalarda ısı 35-36°C’dır. Bu ısı azlığı yumurtaların normal çalışması için gereklidir. Torbaların duvarındaki adaleler soğukta kasılarak, sıcakta gevşeyerek ısı ayarlamasını sağlamaktadırlar.
- Torbalar, duvarındaki zengin sinir ağı nedeniyle cinsel uyarılmanın önemli yerlerinden biri olarak, cinsel fonksiyonda rol oynarlar.

PENİS
Penis, erkeğin cinsel organı olması yanında içindeki kanal vasıtasıyla hem idrar hem de meninin boşaltım yoludur.
Penis, üç silindirik yapının birlikte sağlam zarlar ve deri ile çevrelenmesinden oluşmuştur. Bu silindirik cisimlerin çevresi oldukça sert ve kalın bir zar ile çevrelenmiştir. İç kısmı sünger görünümünde bir dokudan oluşur. Cinsel uyarılma sırasında bu doku kan ile dolarak penisin sertleşmesini sağlar. Penisin üçüncü silindirik cismi, üstteki iki cismin alt kısmında bulunur, uç kısmı armut şeklindeki penis başını oluşturur. Bu cismin içinde boylu boyunca idrar yolu bulunur.
Penis başı ince bir zar ile çevrelenmiş süngerimsi bir doku olup kadınlardaki klitorise benzer. Uç kısmında idrar yolunun deliği bulunur. Penisle birleştiği yere boyun denilmektedir.
Penis başının deri rengi koyudur. Sertleşme sırasında içine dolan kandan dolayı renk, daha da koyulaşır. Penis başı, cinsel uyarılma esnasında büyümesine rağmen, penisin diğer kısımları kadar sert olmaz. Penisin sertleşmesinde penis başının yumuşak oluşu bazı gençler tarafından anormallik varmış gibi algılanmakta ve önemli endişelere neden olabilmektedir.

TESTİSLER
Testisler torbaların içine yerleşmiş, birer kordon vasıtasıyla vücuda bağlı erkeklik organlarıdır.
Erişkinde yaklaşık 4.5x3.5x3 cm ölçülerinde olan yumurta, dıştan sert bir zarla çevrelenmiştir. İç yapısı içinde spermin üretildiği 200-250 ince bölmeden ve testosteron üreten bölümlerden oluşmaktadır.
YUMURTALARIN MUAYENESİ
İnsanın hem kendini hem de çocuklarını kontrol etmesi için yumurtanın özelliklerini ve muayenesini bilmesinde fayda vardır. Çünkü yumurtalardaki herhangi bir anormallik belirti verip doktora gitmeyi gerektirdiğinde, olay ilerlemiş olabilmektedir.
Her iki yumurta, şekil, büyüklük, kıvam bakımından birbirine benzer. Bu durum organların birbirine kıyaslanarak değerlendirilmesini kolaylaştırır. Yumurtanın üst kutbunda, sperm kanallarının başlangıç kısmını oluşturan, yaklaşık 1,5x1x0.5 cm boyutlarında, yumurtadan daha sert, yumurtaya bir şapka gibi yapışık epididim denen organ mevcuttur. Bu oluşum yumurtanın arka kısmında 0.5 cm çapında bir kalınlıkta aşağı doğru ilerler. Alt kutupta kıvrıntılı hal alan kanal sistemi, üstteki kısım gibi ele gelir. Bu özelliği bilmeyen bazı gençler, yumurtalarında bir anormallik olduğunu düşünerek endişeye kapılabilmektedirler.
Yumurtanın boyutunda, kıvamında değişiklikler ve sertlikler anormaldir. Şüpheli bir durumda hemen hekime başvurulmalıdır.


TESTİSLERİN GÖREVLERİ
Yumurtaların, sperm üretmek ve erkeklik hormonu salgılamak gibi iki önemli görevi vardır:
- Beyindeki hipofizden salgılanan hormonların kontrolünde, yumurtadan salgılanan erkeklik hormonu testosteron, daha önce belirtildiği gibi, erkek yönünde gelişme, sperm üretimi ve cinsel istek için gerekli bir hormondur.
- Sperm, yumurta içindeki sperm ana hücrelerinden üretilmektedir. Yeni doğan bebeğin yumurtalarında mevcut olan ve ergenlik çağına kadar sessizce duran sperm üreten ana hücreler, ergenlikte salgılanan hormonların etkisiyle üretime başlarlar. Sperm, mikroskop altında görülebilen, başı, boynu ve kuyruğu olan hareketli hücrelerdir.

EPİDİDİM-VAZ DEFERENS
Spermler yumurtada üretildikten sonra, yumurtanın üst kutbuna yerleşmiş kanal sistemi içine girerler. Bu kanal sistemi, yumurtanın üst kutup-arka kenar-alt kutup istikametinde ona sıkıca yapışık vaziyetle bulunur. Tıpta epididim adı verilen sperm kanal sisteminin ilk kısımlarında, kanallar o kadar ince ve kıvrıntılıdır ki, 0.5 cm. çapında, 5-6 cm. boyundaki organın içindeki kanalcık uzatılırsa 5-6 metreyi bulur. Spermin kanallarda ilerleyişi günler sürer. Bu seyahat, spermin olgunlaşması ve dölleme kabiliyeti kazanabilmesi için şarttır.
Yumurtanın alt kutbunda sperm kanalı kalınlaşır, yukarıya doğru kıvrılarak düz bir hal alır. Vaz deferens adı verilen bu sperm kanalı kordon içinde kasık kanalından geçer ve karın içine girer. Vaz deferens yumurtanın üstündeki kordon elle muayene edilirse, sert sicim gibi ele gelir. Erkeğin kısırlaştırma ameliyatında bu kanallar kesilmektedir.
Ana sperm kanalı karın içine girdikten sonra mesanenin arkasında bulunan meni keseciğinin kanalıyla birleşir ve prostat içerisinden geçerek idrar yoluna açılır.

MENİ KESECİKLERİ
Bu ismine rağmen, meninin depolandığı bir yer olmayıp, meni içerisine spermin hayatiyeti ve fonksiyonları için bazı salgılar bırakan organdır. Bu organ, meninin kanlı olması durumu ve kısırlık için incelemeler yapılırken gündeme gelmesi dışında sessiz ve sakindir.

MENİ
Boşalma sırasında erkeğin dış idrar deliğinden akan sıvıdır. Önce pelte şeklinde olan mat beyazımsı renkteki meni, bir müddet sonra yoğunluğunu kaybeder ve akışkan karakter kazanır. Meninin miktarı, yaklaşık 2-5 cc arasında değişmektedir. İki boşalma arasında geçen süreye, cinsel uyarılmanın derecesine ve kişisel özelliklere göre meni miktarı artıp azalabilir. Bu nedenle her zaman meni miktarının aynı olmasını beklememek lazımdır.
Meninin muhtevasının %70’i meni kesesinin, %25-27’si prostatın salgılarından ve sadece %2-3’ü spermlerden oluşur. Bu nedenle yumurtası bulunmayanlarda veya sperm üretimi olmayanlarda da yeterli miktar meni oluşabilmektedir.